Zalim bomba yağdırırken ziyarete gittiler

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ordu'daki programının ardından Giresun'a geldi. Başbakan Giresunlular'a seslendi.

Zalim bomba yağdırırken ziyarete gittiler
15 Şubat 2015 - 01:12

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Giresun İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada da "Bütün sisteme sızan paralel yapılanmaya karşı dimdik durdu. Dirayetle devletin bütünlüğünü ve milletin demokrasiyle buluşmasını teminat altına aldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali'ye gittiğinde, Türkiye'nin orada yaptığı eserleri açtığını hatırlatan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun da "Somali'ye gidiyorum" diye Kenya'ya gittiğini, yolunu şaşırdığı belirtti. 

Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı döneminde de Kağıthane yerine başka yere gittiğini dile getiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Somali'ye giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yarışmaya kalktığını ancak Kenya'ya gittiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun Akşehir adayını tanıtırken de Kırşehir adayı diyerek tanıttığını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geldiği yeri bilmez, gittiği yeri bilmez, kiminle duracağını bilmez, kiminle yürüyeceğini bilmez. Allah akıl fikir versin. Önünde mutlaka bir rehber olması lazım, kendi başına yürüyemez. Şimdi rehberi, paralel yapı. Onlar ne diyorsa onu yapıyor. Paralel yapının başı New York Times'da makale yazıyor; aynı gün molotof Kemal, Büyük Millet Meclisi'nde molotofunu korumak için, molotof kullanma hakkını korumak için, milleti direnmeye çağırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bir anamuhalefet partisi liderisin, bir örgüt lideri değilsin. Milleti çağıracaksan sandığa çağır, sokağa, teröre, direnişe çağırma."

Tekrar, düğmeye basıldığını dile getiren Davutoğlu, "Onlar düğmeye basıyor, biz milletimizi bağrımıza basıyoruz. Nedir bu düğme biliyor musunuz? Bakın 24 Nisan yaklaşıyor. Sözde soykırım iddiaları vesaireyle Türkiye'ye dönük bir çok hareketlilik başlıyor. Birden bakıyorsunuz, New York Times'da bu makale yayınlanmış" ifadelerini kullandı. 

Makalede, "Türkiye'de herkese baskı altında. Kürtler, Aleviler, Gayrimüslimler, herkes baskı altında" diye yazıldığını hatırlatan Davutoğlu, gittiği yerlerde herkese "Türkiye'de baskı altında hissediyor musunuz?" diye sorduğunu anlattı.

"Bizim koalisyonumuz milletle"

Davutoğlu, 12 Eylül döneminden kalan bir çok uygulamayı, baskıyı AK Parti'nin kaldırdığının altını çizdi.

Herkesin hakkına, hukukuna riayet ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ancak bu paralel yapı, 28 Şubat'ta, başörtü zulmüne ses çıkarmayan, 'Mavi Marmara olayında İsrail'in otoritesini dinleseydiniz' diyenler, şimdi birden milletin desteğiyle iktidara gelmiş AK Parti'ye karşı kumpas içerisine girdiler. Kılıçdaroğlu da oradan işaret fişeğini aldı. Burada o da harekete geçti. Hadi onu anlıyoruz ama Sayın Devlet Bahçeli o niye Türkiye'de huzurun, güvenliğin teminatı olacak olan özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformu paketine karşı çıkıyor. Neden biliyor musunuz? Bunların hepsi bir araya geldiğinde hep beraber bir AK Parti edemiyor, AK Parti'nin yarısı bile edemiyorlar. Denediler. Şimdi yine deneyecekler muhtemelen."

"Çatı aday" diyerek, 11-12 partinin bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, "Hani o meşhur isim vardı, beraber oturdular. Peki hepsi birden, bir AK Parti, bir Recep Tayyip Erdoğan edebildi mi? İşte aramızdaki fark. Bizim koalisyonumuz milletle, bizim birliğimiz, birlikteliğimiz milletle. Onlar ise içeride ve dışarıda işbirlikçileriyle hareket ediyor. Şimdi Kılıçdaroğlu, Türkiye'de halkı direnişe çağıran Kılıçdaroğlu, Suriye söz konusu olduğunda Esad rejimiyle el ele tutuştu" şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu Suriye'de sivil halkın üzerine bomba yağdırılırken çoğunluğu sivil kadın ve çocukların can verdiğini ve çeşitli kentlerde patlamalar yaşanırken CHP heyetinin zalim Esed rejimini ziyarete gittiklerini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu'nun şimdi ise iktidara gelmeleri durumunda Suriyelilere "gidin" diyeceklerini söylediğini belirten Davutoğlu, "İşte bunlardaki vicdan bu" dedi.

"Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, asırlarca Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Orta Asya'dan, dünyanın her yerinden gelenlere bağrını açmış olan Anadolu'da yaşayan izzetli bir millet olarak, bize sığınmaya gelen o masumları, kadınları, yetimleri zalimlerin eline terk etmedik, terk etmeyeceğiz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'nun milletvekilleri o zalimin elini sıkmaya giderken, Şam bombalanırken, güzel Halep bombalanırken, Dara, Lazkiye bombalanırken, onlar tebriğe gittiler. Şimdi bataklık dediği Ortadoğu'ya 'biz düzen getireceğiz' diyor. Sen bırak Ortadoğu'yu, Şişli'ye bir düzen getir de ben göreyim seni. Bırak Ortadoğu'yu, Ortadoğu sana büyük gelir. Ayrıca bataklık dediğin o kutlu coğrafyalara, kutlu başkentlere, düzen getirmek senin ne haddine. Oranın kaderi bizden sorulur. Gazzeliler zulüm gördüğünde, 'one minute' diyen Sayın Cumhurbaşkanımızdı. Halepliler, Şamlılar zulüm gördüğünde bağrını açan biziz. Kendi deprem esnasında Sakarya'ya yetişemeyen bir devletten biz, Van depreminde yeni bir şehir inşa etmek yanında, 2 milyon mülteci kardeşini ağırlayabilen kudretli ve şefkatli bir Türkiye Cumhuriyeti devleti çıkardık. Hem kudretli, hem şefkatli."

"ABD'de Müslüman üç gencin öldürülmesi"

Davutoğlu, dünyanın neresinde olursa olsun "bize sahip çıkacak bir şefkat eli yok mu?" diyen mazlumların yanında olduklarını vurgularken, ABD'de Müslüman üç gencin öldürülmesini hatırlattı. 

Hayatları insanlara yardımla geçmiş, bu üç Suriyeli gencin hunharca katledildiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Müslümanlar katledildiğinde susanlar, Müslümanlar Suriye'de, Arakan'da, Mısır'da, Irak'ta başka yerlerde katledildiğinde, zulümle karşılaştığında susanlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sesini yükseltmesinden rahatsız oluyorlar. Onlar rahatsız olsunlar, biz sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. 7 Haziran seçimleri, onun için sadece Türkiye'nin seçimi değildir. Türkiye'nin yükselişinden rahatsız olan, mazlumlara sahip çıkışından rahatsız olan herkes şimdi bir koalisyon halinde bizi engellemeye çalışıyor. Biz ise 7 Haziran seçimleriyle sadece Giresun'un değil, sadece Türkiye'nin değil, çevre bölgelerin, Ortadoğu'nun, Balkanların, Kafkaslar'ın, Orta Asya'nın, Afrika'nın, Asya'nın, dünyanın geleceği için önemli olduğunu biliyoruz. Durmayacağız, oturmayacağız, dizlerimizde derman kesilene kadar çalışacağız."

Başbakan Davutoğlu, Selçuklu'nun mirasını, Osmanlı'nın adaletini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kudret ve izzetini ihya ve ihşa için yola çıktıklarını vurgularken, bu yolculukta hep beraber gayret sarfedeceklerini söyledi. 

İç Güvenlik Paketi

Bu hafta içinde İç Güvenlik Paketi ile huzuru ve sükuneti teminat altına alacaklarını bildiren Davutoğlu, muhalefetten gelen eleştirileri anımsattı.

Kendilerine "Niye İç Güvenlik Paketini getiriyorsunuz?"dendiğini belirten Davutoğlu, salondakilere "Siz 6-7 Ekim olaylarını seyrettiniz değil mi?" sorusunu yöneltti.

Davutoğlu, şunları dedi:

"Yanan şehirleri gördünüz değil mi? Orada 3'üncü 4'üncü kattan atılan gencecik çocukların acı bir şekilde katledilişine şahit oldunuz değil mi? Peki biz buna sessiz kalabilir miyiz? O zaman 6-7 Ekim olayları dolayısıyla hükümeti tedbir almamakla suçlayan CHP ve MHP liderleri şimdi İç Güvenlik Reformu'na karşı çıkıyorlar. Toplantı ve gösteri yürüyüşünü kurallara uygun şekilde yapacak olana hiç bir şekilde kimse engel olmaz. Fakat biz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapacağım iddiası ile hiçbir izin almadan elinde molotof kokteyliyle, vatandaşlarımıza saldırmak için gelen herkesi bundan sonra durdurmaya kararlıyız. Gencecik kızlarımızı yakan o molotof kokteyllerinin meydanlara gelmesine izin vermeyeceğiz. Molotof Kemal ne derse desin, bu söz konusu olmayacak." 

Kılıçdaroğlu'nun "Maske takmakta ne var?" dediğini de hatırlatan Davutoğlu, "Hiç bir zaman kendini gizlememiş olan Giresun'un yiğitleri, bak hep burada. Bir tekinde maske var mı? Kimliğinizi gizleme ihtiyacı hissediyor musunuz? Yüzünüz açık, alnınız ak, partiniz ak" diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Onlarsa yüzlerini kapama çalışıyorlar. Neden? Çünkü gizli gündemleri var. Yüzlerini kapayarak, ellerine bazen Kaleşnikof alarak, etrafa saldıracaklar. Kimlik tespitini imkansız kılacaklar. Sözü olana söz hakkı vardır. Düşüncesi olan çıksın söylesin. Fikri olan hiçbir sınırlamaya maruz kalmadan düşüncesini ifade etsin ama eline silah, molotof, taş alıp yüzüne maske takan, fikirle değil, şiddetle geliyor demektir. Şiddetle gelene bu ülkeyi teslim etmeyiz. Bir hafta erteledik İç Güvenlik Paketi'ni, ta ki 'muhalefet partilerinin bir teklifi var mı ona bakalım' diye. Şu ana kadar olumlu bir tek tepki gelmedi, hala eleştiriyorlar. Diyorlar ki 'polise olağanüstü yetki tanınıyor.' İşte buradan soruyorum? Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, Sayın Demirtaş, hiç AB yasalarını tetkik ettiniz mi? Teklifte, şiddet uygulanması halinde 24 saat polise, 24 saatte savcıya yetki tanıyoruz. Bu Avrupa'daki en minimum yetkidir. Sadece Fransa'da aynı yetki var. Diğer ülkelerde polise 36 saat, 48 saat özel durumlarda daha da uzun süreli gözaltı yetkisi veriyor. Buna ihtiyaç hissetmemizin sebebi şu; orada molotof kokteylle saldıran birini polis gözaltına aldığında, savcılığa sevk ettiğinde anında bir kapıdan girip öbür kapıdan çıkabiliyor ve toplumsal huzursuzluğu körükleyebiliyor. Şimdi biz AB standartlarında, dünya standartlarında gösteri hakkını, toplantı yapma hakkını koruyacağız, aynı standartlarda da güvenlik düzenlemeleri getireceğiz. Farklı kanaati olan varsa, hodri meydan getirsin konuşalım."

Bu yasa da Bonzai üzerinden gençleri zehirleyenlere karşı "Bonzai de aynı eroin gibi bir uyuşturucudur ve o muameleyi görecek" dendiğini vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Bundan niye rahatsız oluyorsunuz, buna karşı neden tutum alıyorsunuz ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli. Siz ne yaparsanız yapın, biz uyuşturucuya karşı da mücadele edeceğiz. Milletimizin zararına, özgürlüğü kısıtlayıcı tek bir cümle yoktur. Bunların niyeti Türkiye'nin huzuru değil, bunların niyeti Türkiye'de seçim öncesinde bir kaos çıkarmak" diye konuştu. 

Davutoğlu, Giresun'da "4'te 4" beklediklerini söyledi.  

''Doğu Karadeniz'de yepyeni bir dönemi başlatıyoruz''

Bütün Karadeniz'e hayran olduklarını belirten Davutoğlu, ''Karadeniz, yiğitliğin, mertliğin, civan mertliğin diyarıdır. Boynunu eğmedi, eğmez'' dedi.

Bir taraftan bütün ülkeye her türlü ekonomik katkıyı yapmaya çalışırken, diğer taraftan da DOKAP projesiyle yepyeni bir dönemi Doğu Karadeniz'de başlattıklarını ifade eden Davutoğlu, Doğu Karadeniz'in alt yapısını tümüyle değiştireceklerini, geliştireceklerini vurguladı.

''Karadeniz'in suyu şifadır, Giresun'un tombul fındığı şifadır, Karadeniz'in yaylaları dertliye devadır. İnşallah o yaylaları sadece Karadeniz'in değil, Türkiye'nin değil, dünyanın en cazibeli turizm alanı haline getireceğiz'' diyen Davutoğlu, Doğu Karadeniz'i  bir havza olarak, bir bilim, teknoloji, ilim merkezi haline getireceklerini söyledi.

2014 fındık ürünü için alan bazlı destekler Mart-Nisan'da ödenecek

Ulaştırma projeleri başta olmak üzere şehire yapılacak diğer yatırımlar hakkında da bilgi veren Davutoğlu, 2014 fındık ürünü için alan bazlı destekleri Mart-Nisan ayında ödeyeceklerini bildirdi.

Tarımsal alanda, hayvancılık, tarımda destekleri her alanda en az 19-20 kat artırdıklarını anlatan Davutoğlu, daha da artıracaklarını söyledi. Davutoğlu, ''Giresun'u, bütün Doğu Karadeniz'i, Türkiye'nin yükselen bölgelerinden biri haline getireceğiz'' dedi.

Kongreye katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli de Giresunluları selamlayarak, AK Parti hareketinin meyvesini teşkil edecek ilk tohumun Giresun'da atıldığını söyledi.

Kongreye, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu, Nükhet Hotar ve Nureddin Nebati de katıldı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum