Bakan Çelik'ten SGK Prim borcu yapılandırması uyarısı

Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) prim borcu bulunanların söz konusu borçlarını yapılandırabilmeleri için 2 Şubat'ın son gün olduğunu hatırlatan Çelik, prim borcu olanları uyardı.

Bakan Çelik'ten SGK Prim borcu yapılandırması uyarısı
25 Ocak 2015 - 21:08

Bugüne kadar 33,5 milyar liranın yapılandırmaya girdiğini dile getiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Bakanlığımızın kasasına yaklaşık 3,5 milyar lira bir imkan nakit olarak girdi. Son bir hafta içerisinde bu yapılandırmadan yararlanması gereken kardeşlerimizi Kütahya kongresi vasıtası ile bir kez daha ikaz ediyorum, diyorum ki elinizi elinizi çabuk tutun bu imkandan yararlanın. Sonra bize gelip şikayette bulunmayın. 'Bir daha yapılandırma yapsanız' diye bir talepte bulunmayın diye bunu da sizlerden istirham ediyorum. Gelir testine girmeyen vatandaşlarımız var. Sağlıktan yararlanamıyor. Onlar için de nisan ayı son ay. Nisan ayına kadar o kardeşlerimizin de bu yapılandırmaları gelir testine girmeleri gerekmektedir."

Kütahya'da çok kısa süre içinde milletvekillerinin de girişimiyle 150 kişinin çalışacağı bir çağrı merkezini kuracaklarını da müjdeleyen Çelik, merkezin hayırlı olmasını diledi. Çelik, nisan ayının sonunda Kütahya'da yeni devlet hastanesinin temelinin atılacağını da açıkladı.

Kütahya'da çalışma hayatıyla ilgili yaşanan bazı sorunlar bulunduğunu da vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu:

"Onların başında gelen hadise, özellikle Seyitömer'in özelleştirilmesi ve çeşitli özelleştirmelerde yaşanan problemler var. Buradan iş verenlere sesleniyorum, burası demokratik bir ülke, bir işçinin hakkını gözetmeden kazanmaya göz dikenlerin, o kazandığınız midenizde ateş olur açıkça söyleyeyim. Eğer hukuksuzluk varsa, pazartesiden geç kalmamak üzere inşallah buradaki hukuksuzlukların önüne geçmek için müfettişlerimizi göndereceğiz, burada olup biten yanlışların üzerine gideceğimizi, bütün çalışan bütün emekçi kardeşlerimizin bilmesini istiyorum."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecinin Türkiye'nin istikbali ve istiklali açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Bu millete kendi evlatları üzerinden plan yapanlara 'dur' demeliyiz. Asabımızı bozan güçler oluyor, canımızı sıkan güçler oluyor. Ama herkes bu sürece sahip çıkmalı. Ama bu kanla, kinle olacak iş değil. Bu mesele mutlak surette çözülmeli, bu sabrı göstermeli ve çözüm sürecine sahip çıkmalıyız" dedi.

Çelik, Dumlupınar Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Kütahya İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, kongrelerin, başka partilere göre bir koltuk kapma savaşı olarak görülebileceğini ancak AK Partililer için kongrelerin, tazelenmek, yakıt ikmali yapmak, akünün yeniden şarj edilmesi sağlamak, yenilenmek olduğunu söyledi.

Diğer partilerin toprağında hayat kıvılcımının olup olmadığını bilmediğini ama AK Partililerin toprağında hayat kıvılcımı olduğunu çok iyi bildiğini ifade eden Çelik, kongrelerin, 9 seçimde 9 başarı getirdiğini, son kongrelerin ise 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde 10'da 10 başarı sağlayacağını belirtti.

Çelik, AK Parti Kütahya İl Başkanlığında yeni görev alacaklara da başarı diledi.

Uzun yıllardır çalışma bakanı olarak görev yaptığını anlatan Çelik, birçok değişimlere ve önemli projelere imza attıklarını vurguladı. Bunlardan birinin de "sosyal güvenlik" olduğunu dile getiren Çelik, Türkiye'yi sosyal güvenlikle buluşturduklarını, genel sağlık sigortası kapsamında 7'den 70'e herkesin sağlık kapsamına alındığını aktardı.

- İş sağlığı ve güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği gibi son derece önemli bir yasayı Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkararak, yasalaştırdıklarını anımsatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama biliyorsunuz son dönemde, Soma'da, Ermenek'te meydana gelen maden kazaları, İstanbul'daki asansör kazası, ne yazık ki yalnız çalışma hayatında değil, Türkiye'ye ciddi gölgeler düşürdü. Biz de bunların önlenmesi ile ilgili cezai müeyyide uygulamak istemiyorduk. İnsan, işveren olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin istedik. İşçi kardeşim üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin dedik, mevzuata uyulsun dedik ama ne yazık, gördük ki işverenin aşırı kazanma ihtirası, işçi kardeşimizin bazen gösterdiği tedbirsizlikler neticesinde mecbur kaldık şimdi çeşitli müeyyideler getirmeye... Şu anda mecliste bir yasa var, o yasada, cezaları artıcı düzenlemeler ne yazık ki getirmiş bulunuyoruz. Bunların bir daha yaşanmaması için."

Bunun yanında kadınlar için de son derece önemli bir yasayı hazırladıklarını belirten Çelik, "Çalışma hayatından kopmayacak ama genç bir nüfusun yetişmesi için, nüfusumuzun yaşlanmaması için, kadınlara çok ciddi pozitif ayrımcılık düzenleyen yasal düzenlemeyi, meclise sevk etmiş bulunuyoruz. Bunun gibi birçok düzenlemeler, bir bir hayata geçiyor. Hepsi insanlarımız için, hepsi siz değerli kardeşlerimiz için" diye konuştu.

Çözüm süreci

Çözüm sürecine ilişkin de konuşan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terörden hep beraber çok çektik. Şehitler geldi, törenlerle, gözyaşlarıyla defnettik. Her gelen şehit için buralarda kin oluştu kin. Aynı şekilde öldürülen teröristler oldu. Onlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kayıtlı. Onlar teröristleri götürürken orada başka türlü kin oluştu. Kin ve kan neticesinde Türkiye bir açmaza geldi. Şimdi burada enerjimizi kendi içimizde tüketme gibi bir mekanizma kurdular. Oysa biz Çanakkale'yi beraber almıştık. Orada Kürt yoktu, Boşnak, Türk yoktu. Hep beraber bir millet olarak seferber olduk. Türkiye'ye girmek isteyen güçlere karşı hep beraber direndik. Ama burada ciddi sıkıntılara girdik. Millet ağladı, silah baronları güldü, silah tüccarları 30 yıl boyunca güldü."

"Çözüm süreci, Türkiye'nin istikbali ve istiklali açısından son derece önemli" diyen Bakan Çelik, şunları kaydetti:

"Bu millete kendi evlatları üzerinden plan yapanlara 'dur' demeliyiz. Asabımızı bozan güçler oluyor, canımızı sıkan güçler oluyor. Ama herkes bu sürece sahip çıkmalı. Ama bu kanla, kinle olacak iş değil. Bu mesele mutlak surette çözülmeli, bu sabrı göstermeli ve çözüm sürecine sahip çıkmalıyız. Silaha umut bağlayanlara da buradan sesleniyorum. Bir elinde silah, bir elinde zeytin dalı tutacaksın, böyle yağma yok. Ya zeytin dalından yana olacaksın ya da silahtan yana olacaksın. Bu inandırıcı olamaz. Silahı gömeceksin, burası demokrat bir ülke. Varsa yüreğin, bileğine gırtlağına güveniyorsan, çıkacaksın siyaset yapacaksın. Silah dönemi Türkiye'de bitmiştir. Herkes bıkmış bundan, herkes usanmış. Tarih boyunca süren kardeşliğimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak durumundayız."


YORUMLAR

  • 0 Yorum