Kılıçdaroğlu: O otelin yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun ortak yayın öncesi Küçükkaya ile görüşmesine ilişkin kamera kayıtlarını servis eden The Marmara’nın yöneticilerine istifa çağrısında bulundu.

Kılıçdaroğlu: O otelin yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım
20 Haziran 2019 - 15:28

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Ekrem İmamoğlu'nun gazeteci İsmail Küçükkaya ile bir otelde ortak yayın öncesi görüşmesine ilişkin, "O otele giden herkesin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? İnsanlar odalarında otururken, toplantılar yaparken veya eşiyle beraber otururken, yatarken, uyurken, kalkarken, banyo yaparken onların görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? O otelin genel müdürü ve yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım." dedi. 

Kılıçdaroğlu, Fox Tv'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı. 

Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalarında herkesi kucakladıklarını, kapsayıcı bir dil kullandıklarını söyledi.

HDP İLE İTTİFAKIMIZ YOK

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'na destek çağrısının sorulması üzerine  Kılıçdaroğlu, "HDP ile bizim bir ittifakımız yok ama HDP'ye oy veren kitlelerin tamamı değil ama büyük bir kısmı Ekrem Bey'e oy verecekler. İnşallah verirler. Tabii sadece HDP tabanından değil, AK Parti tabanından da Ekrem Bey'e ciddi bir oy gelecek biz bunu gözlemliyoruz." cevabını verdi.

YSK, SİYASİ BASKIYA DİRENEMEDİ

"Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul seçimini iptal kararının" sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "YSK, siyasi baskıya direnemedi. 7 üyesi siyasi otoriteden aldığı talimatın gereğini yaptı. Onlara hakim denmez. Bulundukları konum itibarıyla emin olun bir süre sonra çocuklarının yüzüne dahi bakamayacaklardır." ifadelerini kullandı.

"Vatandaş neden bir daha seçime gidiyor?" sorusunun yöneltilmesi üzerine de Kemal Kılıçdaroğlu, şu görüşlerini paylaştı:

"Bizim hukuk, yargı, adalet sistemimize vurulan en büyük darbedir bu. Hiçbir gerekçe göstermeden, uzun uzun yazarak, hikaye anlatarak, 'Biz, bunu iptal etmek zorundayız, baskı geldi ve biz bu baskıya boyun eğdik.' süreci hepimizin önünde duruyor. Dolayısıyla biz yeniden seçime gideceğiz. Kimin oyu burada iptal edildi? Vatandaşın. Şunu bekliyorlardı, bu iptal edildikten sonra CHP'liler sokağa çıkacak, cam, çerçeve kıracak, polis biber gazı atacak, büyük olaylar olacak, insanlar ölecek, Erdoğan çıkacak televizyona 'bakın gördünüz mü işte CHP budur' diyecek. Bunu yapmadık. Herkesin sakin olmasını istedik."

"Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu'nun ortak yayın öncesi The Marmara Oteli'nde görüştüğüne ilişkin görüntülerin" sorulduğu Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"FETÖ'cülerin taktikleri var. Aynı taktikler. Zaten 'Aynı menzile yürüyoruz.' demişti Erdoğan. Aynı menzile yürüyorlarsa, aynı yoldan yürüyorlar demektir. Oteldeki görüntüleri kim servis ediyor? O otel yöneticileri niye bugüne kadar konuşmadılar? O otele giden herkesin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? İnsanlar odalarında otururken, toplantılar yaparken veya eşiyle beraber otururken, yatarken, uyurken, kalkarken, banyo yaparken onların görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? O otelin genel müdürü ve yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım."

'ORTAK YAYINI DENGELİ BULDUM'

"Açık oturumu nasıl buldunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Dengeli bir performans vardı. Zaten sorular üç aşağı beş yukarı belli. 'Son üç soruyu sizler birbirinize sorun.' dediniz, çok güzel oldu." dedi.

ÜLKÜCÜLER ENDİŞE DUYUYORLAR

"İmamoğlu'nun, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Alaattin Aldemir ve beraberindeki ülkücülerle buluşmasının" sorulduğu Kılıçdaroğlu, "Bir araya geldi bu arkadaşlar, çünkü Türkiye'nin gidişinden endişe duyuyorlar. Bütün ülkücüler Türkiye'nin gidişinden endişe duyuyorlar. Mesela bir silah fabrikasının Katar ordusuna satılmasını hiçbir ülkücü içine sindiremez ve buna itiraz etmesi lazım." cevabını verdi.

SAYIŞTAY KONUMUNA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR

"Sayıştay'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi için hazırladığı denetim raporunun" sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Sayıştay'ın internet sitesine yer almış bir rapor. Binali Bey 'Ben, bu raporu okumadım' diyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaysınız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir rapor hazırlanıyor ve siz o raporu 'ben okumadım' diyorsunuz. Siz, o zaman niye aday oldunuz? TBMM adına denetim yapan bir kuruluş bir rapor yazıyorsa ve siz o raporun konusu olan kente belediye başkan adayıysanız sizin önce o raporu okumanız lazım. Eksik nedir, artı nedir bütün bunları görmeniz lazım. Okumuyorsanız siz aday değilsiniz zaten. İstanbul'u bilmiyorsunuz demektir. Bu rapor gündeme geldikten sonra Sayıştay bir açıklama yaptı. Sayıştay böyle bir açıklamayı yapamaz, yapmamalı. Kendi tarihsel sürecine de bugünkü konumuna da gölge düşürüyor."

SİSİ'YE HÜSEYİN'İ NİYE TESLİM ETTİN

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, iktidarın, Mısır'da hakkında idam kararı olması nedeniyle Türkiye'ye kaçan Muhammed Abdulhafız Hüseyin'i, Sisi'ye teslim ettiğini kaydetti.

"Şimdi kalkmış Sisi'yi kötülüyor. Sisi'ye, Hüseyin'i niye, hangi gerekçeyle teslim ettin? Hüseyin'i, Sisi'ye teslim edeceksin, idamla yargılanacak, sen geleceksin Türkiye'de 'Mursi şöyleydi, böyleydi' diye onu öveceksin. Biz, idama karşıyız." diyen Kılıçdaroğlu, Hüseyin'in, Sisi'ye teslim edilmesinin hesabının verilmesi gerektiğini bildirdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum