Rant ekonomisi değil reel ekonomi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sinan Ejderoğlu, TBMM’de kabul edilen 11’inci Kalkınma Planı’yla ilgili önemli açıklamalarda bulundu…

Rant ekonomisi değil reel ekonomi
31 Temmuz 2019 - 16:24

2023 vizyonunu taşıyan 11’inci Kalkınma Planı,  10’uncu planın gerçekleştirilemeyen hedeflerinin yarısını hedefleyerek hayal kırıklığı oluşturduğunu söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sinan Ejderoğlu, “Yatırım ortamı desteği, ve kaynak paketi içermeyen bir planlama en temel sorun olan işsizliği de aşağı çekmekte zorlanacaktır. Şeffaflık düzeyi yükseltilmeden 11 değil, 111 kalkınma planı da hazırlansa sorunlara çözüm üretemez” dedi. Ejderoğlu, yöneticilerin aklı selimle gerçekle yüzleşmeleri gerektiğini ve ‘Rant Ekonomisi’ni değil ‘Reel Ekonomi’yi esas almaları gerektiğini ifade etti.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sinan Ejderoğlu, yaptığı basın açıklamasıyla gündeme ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Ülkenin gündeminin sürekli değiştiğini söyleyen Ejderoğlu, döviz kuru, enflasyon artışı ve faiz indirimi gibi konuların ekonominin asıl sorunlarını perdelediğini kaydetti. Asıl sorunların temelinde plansızlığın olduğunun altını çizen Ejderoğlu, Meclis’te kabul edilen 11’inci Kalkınma Planı ve önceki 10 kalkınma planı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de ilk defa 1933-1937 yılları arasında uygulanmak üzere 1’inci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın hazırlandığını hatırlatan Ejderoğlu, “Bu planın uygulanması sonucunda çimento, şeker, kömür, cam, seramik ve dokuma gibi bazı temel sektörlerde sanayi tesisleri kurulmuştur” dedi.

BU DÖNEMDE YALNIZCA HEDEFLER BELİRLENİP SORUNLAR ORTAYA KONDU

1960 yılından sonra başlatılan planlı kalkınma döneminde sanayinin “lokomotif” sektör olduğunun saptandığını ve özel sektörün de teşvik edildiği bir dönem olduğunu belirten Ejderoğlu, Petkim, Tüpraş, İskenderun Demir-Çelik Fabrikaları, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, gübre, çimento ve şeker fabrikalarının bu dönemde kurulduğunu ifade etti. 1980 yılından sonra ise ihracata dayalı bir büyüme için 4 kalkınma planı hazırlandığının altını çizen Ejderoğlu, “Ancak AK Parti iktidarı döneminde hazırlanan 8’inci, 9’uncu ve 10’uncu kalkınma planlarında yalnızca hedefler saptanarak, sorunlar ortaya konularak, strateji ve vizyona ilişkin görüşler belirtmiştir. Bu yüzden küresel rekabete entegrasyonun koşulları değerlendirilmemiş, kalkınma planlarının yaptırım gücü oluşmamış, yönlendirici rolü gerçekleşmemiştir” diye konuştu.

SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETEMEZ!

2023 vizyonunu taşıması hedeflenen 11’inci Kalkınma Planı’nın 10’uncu planın gerçekleştirilemeyen hedeflerinin yarısını hedefleyerek hayal kırıklığı oluşturduğunu söyleyen Ejderoğlu, “Milli geliri 2023 yılında 2 Trilyon dolara çıkmasını hedefleyen iktidar, 11’inci Kalkınma Planı’nda ise bu hedefi 1,08 trilyon olarak küçültmüştür. Kişi başına düşen milli gelirin 2023’te 25 bin dolara yükseltilmesi hedefi de 12 bin 244 dolar olarak revize edilmiştir. 10’uncu Kalkınma Planı’nda 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi, 11’inci Kalkınma Planı’nda 227 milyar dolar olarak güncellendi. Sadece bu üç gösterge bile hedeflerin bir kaynağa, bir tasarruf modeline ve bir yatırım heyecanı uyandıracak ortama göre düzenlenmediğini göstermektedir. Yatırım ortamı desteği, tersine beyin göçü ve kaynak paketi içermeyen bir planlama en temel sorun olan işsizliği de aşağı çekmekte zorlanacaktır. Dış yatırımları cezbedecek, girişimcileri heyecanlandıracak demokratik ortam ve şeffaflık düzeyi yükseltilmeden 11 değil, 111 kalkınma planı da hazırlansa sorunlara çözüm üretemez” dedi.

GÜNÜ KURTARAN DEĞİL, GELECEK NESİLLERİ HESABA KATAN PLANLAR YAPILMALI

Günü kurtaran değil, gelecek nesilleri hesaba katan planların yapılması gerektiğini söyleyen Ejderoğlu şöyle devam etti: “Bu süreçte Saadet Partisi olarak, yöneticilerimizi aklıselime davet ediyoruz. Gerçeklerle yüzleşmek, ‘Rant Ekonomisi’ni değil ‘Reel Ekonomi’yi esas almak gerekiyor. Biz, ‘Türkiye’nin Bütünüyle Kalkınmasını’ esas almalıyız. Bu sorumluluğu kuşanarak, önümüzdeki dönemde teknolojik gelişmelerin ekonomiyi ve sosyal hayatı nasıl dönüştüreceğine kafa yormalıyız. Büyüme hızını artıracak bilgi ve teknoloji yatırımlarını, üretim seferberliğini güçlendirecek enerji yatırımlarını, girişimcilik ve KOBİ’ler için dönüşüm programlarını desteklemeliyiz. 11’inci Kalkınma Planı’nın ilk hedefi, yatırımların daha fazla canlanacağı, yatırım motivasyonunun daha fazla artacağı bir iklim oluşturmak olmalıdır. Türkiye’nin ihtiyacı olan hedef ve coşku talebini karşılayacak hamleler başlatılmalıdır. Bu hamleler için kamu; yol gösterici, kolaylaştırıcı, destekleyici, iyi yönetişim esaslı bir yenilenmeyi teşvik etmelidir.”

BORCU DEĞİL YATIRIMI DÜŞÜNEN İNSANLARLA DOLU BİR ÜLKE!

“Bu hedeflere giderken borçlanma yerine kaynak geliştirmeyi, tüketim yerine tasarrufu geliştiren kalkınma anlayışına kapı aralanmalıdır” diyen Ejderoğlu şunları kaydetti: “Çünkü Türkiye’nin kalkınma stratejileri, sadece iç politikada değil, dış politika hedeflerine, bölgesel ve küresel önceliklerine yön verecek özellikler taşımalıdır. Tek meselemiz; akşam yattığında yarın ödeyeceği borcu değil, yarın yapacağı yatırımı düşünen insanlarla dolu bir ülke kurmaktır. Bu özlem; milletimiz, kurumlarımız, iş insanlarımız, yatırımcılarımız, memurlarımız, işçilerimiz, gençlerimiz, topyekûn insanımızın mutlu ve umutlu yarınları demektir. Bu umuda yön vermek, yeni bir heyecanı ateşlemek için, Türkiye’nin 21. yüzyıl araçlarını kullanabilme becerisini artıracak herkesle işbirliğine hazırız.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum