Abdullah Sevim'den deprem tepkisi: Halkı değil rantı öncelediler

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim, 17 Ağustos Marmara depremi ile ilgili sosyal medya hesabından halkı değil rantı önceleyen iktidara tepki gösterdi. Sevim, "Konut stoğu bu kadar eskiyken, kentsel dönüşümde halkı değil rantı önceleyen adımlar atıldı. Bu yüzden verimli bir dönüşüm sağlanamadı" ifadelerini kullandı. İşte Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim Twitter hesabından şunları kaydetti: Bugün 17 Ağustos... Büyük depremin yıldönümü. Öncelikle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum. 20 yıl önce büyük bir afet yaşadık, milletçe yıkıldık. Nice canları yitirdik. İnsanlarımızın cenazelerini dahi kaldıramadığı, toplu mezarların kazıldığı tarifsiz acıları yaşadık Peki, aradan geçen bunca zamana rağmen ders aldık mı? Yol haritası çıkarttık mı? Bu konuda adımlar attık mı? Maalesef hayır... Bunlar yetmezmiş gibi deprem toplanma alanlarının bile 4'te 3'ü imara açıldı. Konut stoğu bu kadar eskiyken, kentsel dönüşümde halkı değil rantı önceleyen adımlar atıldı. Bu yüzden verimli bir dönüşüm sağlanamadı. Bu noktada Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı olarak şu tedbirlerin alınmasını öneriyorum: Şehrimizin konut stoğunun eskidiği bir gerçek. İnsanı ve şehrin geleceğini önceleyen bir kentsel dönüşüm hızla tamamlanmalı. İmara açılan deprem toplanma alanları, derhal imara kapatılmalı. Artan nüfusta gözönüne alınarak, deprem toplanma alanları yeniden planlanmalı. İstanbul'un konut stoğunun depreme dayanıklılık haritası, hiç vakit kaybetmeden, bugün yeniden çıkartılmalı. Bugüne kadar yapılanlardan çok daha geniş kapsamlı ve gerçekten etkili bir deprem çalıştayı düzenlenmeli. Bu çalıştayın ardından yapılanlar, yapılacaklar ve yapılması gerekenlerle ilgili halkımızla gerçek bir bilgi paylaşım süreci başlatılmalı. Bu sorunun hepimizin sorunu olmasından hareketle, siyasi partilerin ve uzmanların da yer alacağı bir denetleme mekanizması hayata geçirilmeli. Depreme karşı ortak akılla hareket edilmeli. Sadece ve sadece doğal afetlerde kullanılmak üzere bir fon oluşturulmalı. Bu fonun kaynağı yeni vergilerden değil kamu israfının önüne geçerek sağlanmalı