Ayşegül AKDENİZ

Ayşegül AKDENİZ


BUGÜN GÜNLERDEN YAĞMUR...

21 Nisan 2020 - 23:19 - Güncelleme: 05 Mayıs 2020 - 16:26

BUGÜN GÜNLERDEN YAĞMUR...

Bugün günlerden yağmur İstanbul'da... Bize göre pazartesi veye salı olabilir ama, mecburiyetten dolayı sokakları mesken edinen evsizler için bugün günlerden yağmur... Bahar mevsiminde olmamıza rağmen hava hâlâ soğuk ve yağışlı...Bazen rüzgârdan ağaçların dalları sallanıyor. Böyle havalarda sabah sıcak yatağından hiç kalkmak istemiyor insan değil mi? Yorgan da yetmiyor ısınmaya, bir de battaniye örtüyoruz üstümüze. Hafta sonuysa ve işimiz de yoksa öğlene kadar uyuyoruz bazen. Uyanınca da çayımızı içip keyifle kahvaltımızı yapıyor, karnımızı doyuruyoruz. Ramazan ayında ise, iftarda çeşit çeşit nimetlerle donatıyoruz soframızı.
Hangi mevsimde olursak olalım, dışarda yağmur da kar da yağsa, fırtına da olsa bize göre hava hoş ne de olsa... Ya sokaklarda yaşam mücadelesi veren evsizler öyle mi? Onlar için bugün günlerden yağmur... Böyle yağmurlu günlerde düşünürüm hep evsizler ne yaparlar, nereye sığınırlar acaba diye... Camilere alınmazlar. Camiler kirlenir sonra... Zira nicedir taşlar, betonlar, halılar insan kalbinden daha değerli olmuş. Birileri soğuktan donmuş, ölmüş, kimin umrunda? Böyle bir hadise ya haber bile olmaz, ya da ancak 3. sayfada ufacık bir haber olur günümüzde. Bir magazin ya da siyasî olay kadar haber değeri yoktur... Oysa ecdadımızın gayri müslimleri de, hayvanları da kuşatan merhametiyle övünüp dururuz. Peki nereye gitti o merhamet?.. Bazı sivil toplum kuruluşlarının ısrarı ve baskısıyla kışın belediye tarafından spor salonlarına balık istifi gibi tıkılanlar haricindeki evsizler yine sokaktadırlar. Oysa üşür evsizler soğuk günlerde. Bazen ıslanırlar, tir tir titrerler. Ama en çok da kalpleri üşür. Yalnızlıktan, sahipsizlikten, sevgisizlikten...
Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), 'Bir insanın hidayetine vesile olmak dünya ve içindekilerden hayırlıdır.' buyurmuş. Aslında kibirli bakış açısından bir kurtulabilsek, insanca ve kardeşçe bir gözle bakabilsek, bu mağdur insanların belki hem dünya hem de ahiretlerinin kuruluşuna vesile olurduk, kimbilir?.. Şefkat abidesi Efendimiz (s.a.v.), yeri geldi elinde avucunda ne varsa ihtiyaç sahiplerine infak etti, kendisi aç yattı. Bizim dolaplarımızda ise belki bir ay yetecek kadar yiyecek stoğumuz var malesef...
Bir taraftan da -şu madden ve manen kirlenen dünyada- içimizi ferahlatan güzel şeyler de oluyor aslında. Sadece İstanbul'da (tahminî olarak) sayıları 7 bini aşsa da yok saydığımız ve görmezden geldiğimiz evsiz vatandaşlar için hepimiz adına çırpınan kalpler var. Geceleri çorba ve battaniye dağıtırlar. Üşüyen bedenleri ve gönülleri ısıtmaya ve bizim için değerlisiniz, yanınızdayız mesajı vermeye çalışırlar. İşte bu cefakâr kuruluşlardan biri de 25 yıldır bu hizmete adanmış, binlerce gönül kazanmış Şefkat-Der... Şefkat-Der'in 500 kişi kapasiteli İstanbul'da 8, toplamda (Konya ve Gebze de dahil) 15 barınma evi var. Esenyurt'taki kadın misafirhanesinde 30 kadar kadın ve çocuk kalıyor. Güngören'deki misafirhanesinde hasta ve engelli vatandaşların yanısıra 82 yaşındaki Abdurrahman dede de kalmakta. Derneğe geldiğinde 80 yaşındaydı. Aylarca sokaklarda ve parklarda kalmıştı. Daha sonra sosyal hizmet uzmanları devlete ait huzurevlerinde yer olmadığı gerekçesiyle onu Şefkat-Der'e yönlendirmişlerdi ve Şefkat-Der sahip çıkmıştı Abdurrahman dedeye de. Diyeceğim o ki, bu gemi artık çok su almaya başladı. Ama gündelik işlerimizin telâşıyla uğraştığımız için farkında değiliz. Abdurrahman dede örneğiyle, meselenin vehametini bilmem anlatabildim mi?.. Şimdi yıllardır ihmal edilen kanayan yaramızı elinden geldiğince sarmaya çalışan Şefkat-Der de artık tükenme noktasına geldi. Zira Kızılay, sosyal hizmetler, karakol vb. çeşitli kurumlardan yönlendirilen hiçbir mağdur vatandaşı geri çevirmek istemedi. Hepsini şefkatle kucakladı, yaralarını sarmak için gücünün üstünde bir çaba sarfetti. Ama hepimizin birlikte yüklenmesi gereken bu yükü tek başına yüklenen Şefkat-Der de bu ara çok zor günler geçiriyor. Düzenli bağış sözü veren pek çok kişi sözünde durmadıgı için misafirhanelerinin kira ve faturalarını, geceleri Taksim'de dağıttığı çorba ve yemek masraflarını ödeyemez hâle gelmiş durumda. Eğer destek olmazsak yardıma muhtaç insanlara sahip çıkmak için açılan bu misafirhanerin elektrik ve doğalgazı kesilecek, hatta belki de kapatmak ve bu mağdur insanları yine sokağa terketmek zorunda kalacaklar. Direniyor Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan. 'Bir baba evladını nasıl sokağa atamazsa aynen öyle ben de bu insanları sokağa atamam' diyor. Alacaklılar üstüne üstüne gelseler de, 'Allah Kerim... Elbet hayırlı kapılar açar.' düşüncesiyle direnmeye devam ediyor. Siz de eğer bu mağdur insanlarin mecburiyetten dolayı sokağa atılmasını istemiyorsanız, onlara yardım eli uzatan bu müşfik ve cefakâr insanların umutla beklediği hayırlı kapıların açılmasına biz vesile olalım, bu hizmette bizim de bir katkımız ve çorbada bizim de tuzumuz olsun diyorsanız elbirliğiyle destek olalım bu fedakâr insanlara. Zaten tek başlarına bu cefayı çekmeye mahkûm eder, tüm yükü onların omuzlarına bırakırsak bundan dolayı sorumlu olur, hesaba çekiliriz. 'Müminler kardeştir.' buyuruyor Rabbimiz Hucurat suresinde. O hâlde sizleri evsizlerle ve evsizlere şefkat eli uzatan Şefkat-Der'le dayanışmaya davet ediyoruz.
Neler yapabiliriz?
*Şefkat-Der'e her ay imkân nispetinde (100-50 veya 20 tl de olsa) düzenli olarak bağış yapıp hizmetlerine destek verebilir, aynı zamanda kazanılan ecirde de hissedar olabiliriz. (Dileyen bizzat barınma evlerinin faturalarını ödeyebilir, ya da çorba-gıda malzemesi vb. bağışta bulunabilir.)
*Çevremize de bu hizmeti duyurabilir, hayra vesile olabiliriz.
*Müsait bir zamanda çorba dağıtımına iştirak edebilir, ya da misafirhanelerini ziyaret edebilir, sosyal medya hesaplarımızda yapılan hizmetleri duyurarak pek çok kimsenin de bu hayra iştirak etmesine vesile olabiliriz. *Bununla beraber 153 Beyaz Masa ve 183 Sosyal Politikalar Bakanlık hattını arayarak Aralık ayında spor salonlarına istif edilen evsizlerin baharda sokağa salınmalarını istemediğimizi, bu vatandaşlar için de barınma ve rehabilitasyon hizmeti, eğitim ve iş imkânı gibi kalıcı çözümlerin üretilmesini istediğimizi bildirebiliriz. Bugün günlerden yağmur... Yapılan bağışların ve hayırların yağmur gibi yağması ve bereketli olması dileğiyle...
 
Destek olmak isteyenler için irtibat tel : 0212 244 85 970212 244 85 97 /0535 733 77 130535 733 77 13 /0537 313 47 970537 313 47 97 (Başkan : Hayrettin Bulan) www.sefkatder.org Facebook : Şefkat Der İnstagram: sefkatder Hesap Bilgileri : Ziraat Bankası İban: TR14 0001 0001 6836 9957 79 5001 (Şefkat Kapısı Derneği)
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum