Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN

Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN


YASTIK ALTINDAKİ KRİZLER PİYASAYA SÜRÜLÜYOR

25 Aralık 2018 - 05:48

Seçim hazırlıkları son hızla devam ediyor. Oy depoları gözden geçiriliyor. Yeniden kazanmak için türlü vaatler sıralanıyor, umutlar dağıtılıyor. Parklar, bahçeler, bisiklet yolları… Tabi büyük oranda yapılması zor olan veya hiç yapılmayacak her türlü teklifler de servis ediliyor.

Önümüzdeki yerel yönetimler seçiminin, tarihin en önemli dönemeçlerinden biri olduğu uyarısı yapılıyor. Nedense her seçim, tarihin bir yerlerinin önemli kavşağı oluyor. Sanki seçim değil ölüm kalım mücadelesi, İstikbal harbi yapılacak. O kadar ileri gidiliyor ki seçimin kazanılmaması durumunda bin yıllık devlet geleneğimizin yok olacağına kadar her türlü tehlike (!) dile getiriliyor.

Pek çok ilde tabanın fikirlerine tamamen zıt isimlerin belediye başkan adayı gösterilmesi boşuna değil! Nasılsa bizimkiler çantada keklik, bari rakip partiyi destekleyen seçmenden de oy gelsin kaygısı öne çıkıyor.

Kaldı ki sadece aday olarak değil; kadrolar da adım adım devrediliyor. Sonrasında kopacak tufan kimsenin umurunda değil. Kimse itiraz da edemiyor. Yeter ki ismi muhalife çıkmasın. Yarın yiyeceği damga belli.

Seçimi kazanmak için mubah olan değilse de mümkün olan her şey piyasaya sürülüyor. Sarı yeleklilerin ülkemizi işgal edeceği söyleniyor, çok kan döküleceği pompalanıyor. Gezi eylemlerinin yeniden canlanacağı söylenerek senaryolar yazılıyor. Muhalefet liderlerine sokakların dar edileceği ikazı yapılıyor. 

Portakallar, mandalinalar sokağa dökülüyor, tehditler almış başını gidiyor. Kendileri hadlerini bilmezlerse, enselerinin patlatılacağı vurgulanıyor. Ülke maalesef partinin hatta bir zümrenin kaderiyle aynileştirilerek geriliyor.

  maalesef değerlerimiz de kullanılabilir argüman olduğu için süreçten nasibini alıyor. Milli ve dini kavramlar, harcanmaktan geri kalmıyor.

Danıştay bağlantılı başörtüsü sorunu sebepsiz yere tekrar gündeme getirilmedi. Yargının bu ülkede şuan buna benzer bir fiil içerisine giremeyeceğini de herkes biliyor.

FETÖ operasyonları yeniden hız kazandı. Kimse de, “Yahu bu darbenin üzerinden bu kadar süre geçtiği halde hala niye bu kadar beklediniz görevinizi mi ihmal ettiniz?” diye sormuyor.   Seçim malzemesi haline  getiriliyor. Şu şehrin veya beldenin adayında FETÖ şüphesi var denilerek ısmarlama haberler yapılıyor.

Bugüne kadar tüm ikazlara rağmen onlarla iş tutanlar masum ama bütün rakip belediye başkanı adayları FETÖ’cü. Yapmayın ağalar. Sızlayacak vicdan da mı kalmadı?

Ama yetmiyor bitmiyor. Artık ne Cehape zihniyeti ne de FETÖ kesmiyor. Onlarla ilgili eleştirileri insanlar kanıksadı, şimdi daha ateşli ve milli bir şeyler lazım.

Ne hikmetse her seçim öncesi yine Suriye’ye bir operasyon daha yapılıyor. Nedense bu operasyonlar seçim öncesine denk getiriliyor. Evet, tehdit varsa yapılsın ama bugüne kadar neden yapılmadı ve operasyon neden seçim öncesi yapılıyor?

Ayrıca operasyon yapacak kişi bunu günler önceden ilan eder mi? Nerde kaldı bir “gece ansızın” ifadesinin manası? Ve bu operasyonlar yapılırken deniliyor ki hedefimiz ABD askerleri değil! Terör unsurlarıdır. Ülkemiz için büyük bir tehdit unsuru olan YPG’ye yüzlerce TIR silah yardımı yapan kimdir? ABD terörden sayılmıyorsa barış elçisi mi kabul ediliyor?

Tıpkı Amerikan başkanlarının her köşeye sıkıştıklarında Müslüman ülkelere füze yolladıkları gibi.

Henüz Gazze’de patlayacak havai fişekler dönemine gelmedik.

Yapılan tüm anketlerde büyük oy kaybı var! Ekonomik darboğazdan dolayı tepkiler var.   Seçim öncesi oy kaybını önlemek için bu tepkileri lehe çevirme çabasıyla yastık altında bekleyen seçenekler devreye sokuluyor.

Varsa yoksa seçimi kazanalım gerisi angarya mı acaba?

YORUMLAR

  • 0 Yorum