'KARDEŞLİK' Adına Bir Hayır Şirketi Kurmaya Var Mısınız? Benim bir kardeşim var. Kan bağı olmasa da aramızda, öz kardeşlerimden daha çok değer verdiğim, takdir ettiğim...
O, öyle bir azme sahip ki, yıllardan beri akıntıya doğru tek başına kürek çekmeye devam etti. Tüm yaşadığı güçlüklere, sıkıntı ve üzüntülere, hayal kırıklıklarına rağmen hayallerinden, hedeflerinden ve yaptığı hizmetlerden hiç vazgeçmedi. O, öyle güzel ve asil bir kalbe sahip ki, sıcacık yüreğiyle soğuk gecelerde üşüyen nice kimsesizi ısıttı, nice sahipsize bağrını açarak kardeş oldu, abi oldu. Bir 'baba şefkatiyle' kucakladı, himaye etti. Elinin yettiği mazlum ve mağdura 'manevi babalık' yaptı adeta... Çok da imreniyorum ben bu kardeşime; zira hepimiz zaman zaman dünyalık işlere veya kendi sorunlarımıza dalsak da, o hedefinden hiç şaşmadı.
Peygamber sevdalısı her müminin isteğidir havz-ı kevserde Şefkat Âbidesi Peygamberimizin (s.a.v.) elinden kevser şarabından içmek. Ben öyle zannediyorum ki, yetimlerin ve düşkünlerin sahibi, 'Ben ve yetimi himaye eden (iki parmağını birleştirerek) cennette şöyleyiz' buyuran Efendimiz (s.a.v.), bu cefakâr kardeşime sadece kevser şarabından ikram etmeyecek, aynı zamanda alnından öpecek... Kendisini yardıma muhtaç mağdurlara ve düşkünlere adamış, her şeyini bu uğurda feda etmiş kıymetli kardeşim, Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan'dan bahsediyorum.
Uzun yıllar önce yaptığı hizmetlerden ve derneğin faaliyetlerinden haberdar olduğumda, kendisine ulaşıp bilgi almış, sonra da bu hizmetleri yerinde görmek üzere Konya'ya bir gezi tertip etmiştim. Bir grup gönüllüyle birlikte, huzur şehri olarak niteleyebileceğim Konya'da hem Mevlâna'nın türbesini, hem de derneğin misafirhanelerini ziyaret etmiş, yapılan hizmetlerle ilgili bilgi almıştık. Daha sonra Konya 'daki misafirhanelerin yanısıra Gebze 'de ve İstanbul'da kimsesizler barınma evleri açıldı. Hem bayanlar için açılan Esenyurt'taki misafirhaneyi, hem de Güngören'deki erkekler misafirhanesini ziyaret etme imkânım oldu. Sokakta kaldığı dönemde soğuktan korunmak için sürekli trende seyahat edip duran bir abimizin anlattıklarıyla hüzünlendim, kendisine çekme helvası götürdüğümde 80 yaşındaki Abdurrahman dedenin içten tebessümüyle mutlu oldum.
* * *
Hayrettin Bulan kardeşimi bu güzel hizmetlerinden dolayı tebrik ediyor, yolunun açık olmasını diliyorum. O,hepimizin birlikte yüklenmesi gereken sorumluluğu yıllardır tek başına omuzlarında taşıdı. Oysa birlik hâlinde yapılması gereken hizmetlerdi bunlar. Zira Kur'an-ı Kerim'de, Hucurat suresinde Allahu Teâlâ hepimize 'Müminler kardeştir.' buyuruyor. Hz. Peygamber, (s.a.v.) hadis-i şerifinde 'Ey Allahın kulları! Kardeş olun!' fermanıyla hepimize sesleniyor. 'Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Onu yardımsız bırakmaz.' diyerek uyarıyor. Hepimiz müminlerin kardeş olduğuna iman ediyoruz değil mi?.. O hâlde var mısınız hep birlikte kimsesizlerin kimsesi olmaya, sahipsiz, mağdur kardeşlerimize sahip çıkmaya?.. Var mısınız hep birlikte bu sorumluluğu üzerimize almaya?.. Tüm güzel gönüllü kardeşlerime soruyorum:
Yardıma muhtaç insanlara el uzatıp sahip çıkmak için yıllardır uğraşıp didinen bu fedakâr kardeşlerimize destek olmak boynumuzun borcu değil mi?..
Soysal medyadan adeta feryat ediyor Hayrettin Bulan: 'Haydi sizler de destek olun bize. Bu hizmetleri beraber devam ettirelim. Misafirhanelerimizi borçlar sebebiyle kapatmak istemiyoruz.' Kira, erzak ve fatura masrafları için elele vermemizi bekliyor.
Bu çabanın hepsi kardeşlerimiz için... Şimdiye kadar yüzlerini görmesek de, hayat hikâyelerini bilmesek de, varlıklarından haberdar olduğumuz, Allah için sevdiğimiz, kalbimizin derinliklerinde acılarını hissettiğimiz kardeşlerimiz... Var mısınız artık duyarsızlığı ve ihmalkârlığı bırakıp, -ne yazık ki sadece kışın hatırlanıp spor salonlarına istif edilen- sahipsiz kardeşlerimize sahip çıkmaya?.. 'Varız elbette... İnsanlık öldü mü?' dediğinizi duyar gibiyim. O hâlde haydi -şimdi başlamak suretiyle- her ay Şefkat - Der'e maddî-manevî destek olalım. Desteğimiz, şefkat bekleyen kardeşlerimize aş olsun, çorba olsun, sıcak bir yuva olsun...
* * * Gelin yuvarlak bir hesap yapalım : İmkânı olan biri her ay bu derneğe 100 tl. bağışta bulunsa, tanıdığı en az 10 kişinin de her ay 100 tl. bağışta bulunmasına vesile olsa 1100 tl eder. Onlar da her biri 10 kişiyi bilinçlendirmek suretiyle ayda 100 tl. bağışta bulunmalarına vesile olsa 10.000 tl. ve toplamda 11.100 tl. eder. Her ay 50 tl. bağışta bulunan biri aynı şekilde 10 kişiye vesile olsa 550 tl. , onlar da 10'ar kişiye vesile olsalar 5000 tl. ve toplamda 5550 tl. toplanmış olur. Ayda 20 tl. bağışta bulunabilecek kişi de 10 kişiye vesile olsa 220 tl. , onların da 10 kişiye vesile olmasıyla 2220 tl. toplanir toplamda. Tabii ki herkesin tanıdıklarını bu hayır kervanına katmasıyla hem ecir hanesi katlanır, hem de toplanan yardım. Dolayısıyla bu alanda öncü olarak takdire şayan hizmetler yapan Şefkat-Der de bu hizmetlerin masraflarını rahat rahat karşılayabileceği gibi yeni barınma evleri ve misafirhaneler açabilir. Aksi takdirde masrafları ödeyemezlerse bu hizmetler de devam etmez.
Dernekle ilgili bilgisi olmayan veya şüphesi bulunanlar, lütfen ya Konya'daki, ya da İstanbul'daki barınma evlerini ziyaret ederek bilgi alsınlar. Akşamları Taksim'de yapılan çorba ve yemek dağıtımına katılsınlar. Sarfedilen çabayı ve hizmetleri bizzat yerinde görsünler. Ben şahsen, hem Konya'ya kadar giderek orada yapılan hizmetleri gören, hem de İstanbul'da açılan misafirhaneleri bizzat ziyaret eden biri olarak gönül rahatlığıyla herkesi yeniden kardeşliğimizi hatırlamaya ve kardeşlerimize destek olmaya davet ediyorum.
* * *
Artık teknoloji sayesinde her şey çok kolay. İnternetten, 1 dk. içinde -kesinti de olmaksızın- yardım gönderebileceğiniz dernek hesap numaraları : Ziraat Bankası Hesap Adı: ŞEFKAT KAPISI DERNEĞİ IBAN: TR14 0001 0001 6836 995779 5001 Şefkat-Der İst. Şube: 0212 244 85 97- 0535 733 77 13 www.sefkatder.org Facebook: Şefkat Der Sosyolog ve Aile Danışmanı Ayşegül Akdeniz [email protected]
YORUMLAR