Kitabımız ve en saygı duyduğumuz dinimiz hayatımızın neresinde?

Kitabımız ve en saygı duyduğumuz dinimiz hayatımızın neresinde? Akşam işten sonra katıldığımız sohbet meclislerinde mi, gittiğimiz tarikatın akşam zikirlerinde mi? Bir sufinin oğlu neden esrar vs. kullanır? Bir imamın oğlu kahvede ne yapar. Ya da gariban bir adamın oğlu neden kendi memleketinin en tehlikeli adamı olur. Birbirine menfaati olmayanlar neden selam alip vermez? Herkes neden birbirinden sadece bir çıkar, makam, mevki, iş bekler? Çocuklar neden kavga eder ve öğretmenleri ciddiye almaz, aynı şekilde öğretmenler. Başörtülü kızlar yolda neden birbirine küfreder. Anneler evde niye hep ağlar. İş ahlakı olmayan esnaflar kim. Neden birbirimizi kandırmaya çalışıyoruz. Bir taziye evinin yüz metre ilerisinde düğün yapılması neden kimseyi rahatsız etmez. Suriyelilere neden herkes küfreder. Sonrada ucuz maaşa çalıştırır ve evlerini kiraya verir. Bir cemaat(?) neden kendi ülkesindeki insanları öldürme pahasına darbe yapmaya çalışır. Yardım kuruluşları yaptıkları yardımları neden kameraya alır? Olaya genel manada bakarsak Suriye de niye savaş bitmiyor? İsrail Filistin den niye gitmiyor? Irak’ın son durumu ne olacak? Afganlar daha ne kadar dayanacak? Uygur Müslümanlarına kim bakacak? Arakanlılara ne olacak…? Kim Müslüman, kim deli, kim akıllı? Pardon bunların hepsi Amerika’nın planı. Hayır hayır bu insanların hepsi biziz ne Amerikan oyunu ne İsrail. Dini camilere hapsettiğimizden beri biz buyuz. Bu bir önyagı ya da karamsarlık değil sadece bardağın artık yarısından fazlası boş lütfen bardağın üstüne bakalım.